Seramik ve Fayansın Tarihçesi

19 Eylül 2021

SERAMİĞİN TARİHÇESİ

En eski seramik sanatını gösteren eserler, Anadolu’da Hacılar ve Çatalhöyük arkeolojik kazılarında bulunan seramik kaplardır. Bu kaplar; MÖ 6000 yıllarında yapılmış olup, üzerleri demir oksitli toprak boya ile süslenmiştir.

M.Ö. 6. ve 5.yüzyıllarda Yunanlı çömlekçilerin çömlek biçim ve boyutlarında değişiklikler yaparak biçimlendirmeye başlamaları, artan ticari ilişkiler sayesinde de Romalıların bundan etkilenişi ve kolay taşınabilir seramikler üretmeleri seramiğin gelişmesini sağlamıştır.

8000 yıl boyunca bozulmadan günümüze ulaşmış, bizlere insanlık tarihi ile ilgili ilk ipuçlaranı veren en değerli kaynaklardan biri yine bu seramik kalıntılar olmuştur.

FAYANSIN TARİHÇESİ

Eski Krallık Öncesi Mısır’da en eski fayans buluntular vardır. İlk fayans doğu ülkelerinde 7. yüzyıldan itibaren bilinmektedir. Bu sır Araplar aracılığıyla Sicilya’ya ve İspanya’ya geçti. Daha sonra bu bölgelerden İtalya ve Fransa doğru ilerleme gösterdi.

YAPILIŞI

Kil, kaolin, kuvars, feldspat ve kalker benzeri maddeler belirli oranlarda karıştırılarak özel kalıplarda sıkıştırılır. Sıkıştırılarak şekillendirme işlemi sonrasında 900 °C’nin üzerinde bir sıcaklıkta pişirilir. Daha sonra sırlama işlemi yapılır. 1100 °C civarında tekrar pişirilir. Bu şekilde bir yüzü sırlı diğer yüzü gözenekli bir yapı elde edilir.

KARO FAYANS

Banyo mutfak gibi ıslak zeminlerde duvar ve tezgâhları kaplama gereci olarak kullanılır.

STANDARTLARI

Kare ve dikdörtgen çeşitleri vardır. TS 202’ye göre 150*150*5,5 mm yada150*50*5,5 mmdir.

ÇEŞİTLERİ;

Kenara döşenen (terminezon)

Ortaya döşenen

Köşeye döşenen (çift terminezon)

Döşeme yerlerine göre sınıflandırılırlar.

Anadolu ve Mısır’dan sonra Girit adasına yayılan seramik sanatı hakkında daha fazlası da var. Örneğin M.Ö. 3500 yıllarında Mezopotamya’da Sümerler tarafından pişmiş tuğla kullanılarak yapılan saraylar ve yollar olduğu biliniyor. Aynı şekilde M.Ö 1200 yıllarında yapılan Babil kuleleri ve Babil saraylarında da pişmiş tuğla kullanılmış, Mısır piramitlerinin iç kısımları ise tuğla ile örülmüştür. Öyle ki Hitit, Frigya, Lidya, Urartu ve Roma uygarlıklarının sırları, büyük ölçüde seramikler sayesinde açığa çıkmıştır.

M.S. 12. Yüzyıla gelindiğinde İtalya’nın Faenza kentinde ve Mayorka adalarında daha ileri teknikler kullanılmaya başladı. Aynı şekilde gelişen teknoloji sayesinde üretimler başlayıp 17. Yüzyıla gelindiğinde ise çini üretiminde gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeler sonucunda büyük ebatta seramik ürünler üretmeye başlayan bazı kentler öne çıkmıştır. Fransa Sevr’de, Ruen’de, Hollanda ve Almanya’da bazı fabrikalar bu gelişime öncü olmuştur.

Avrupa’da 10.yüzyıldan itibaren tanınmaya başlayan porselenin tarihine göz atalım. Avrupa’da ilk porselen araştırmaları 17. yüzyılda başlamış, ilk üretim ise 1750 yılında gerçekleşmiştir. Fakat ilk porselen eşya Çin’de bulunmuştur. Bu porselen eşyaların Avrupa’ya ilk gelişi ise Marco Polo sayesinde olmuştur. İlk olarak Çin’den İtalya’ya, zaman içinde de Portekizli tüccarlar tarafından Avrupa’ya getirilen porselenler çok beğenilince Avrupa’da da porselen araştırmalarına başlanmıştır.

İlk fabrikasyon üretimi Almanya’nın Meissen kentinde başlayan seramik günümüzde önemli bir dekorasyon malzemesi olup, binaların iç ve dış yüzeyleri ile zemin kaplamalarında kullanılır. Seramik; doğadan elde edilen kil, kaolin, kuvars ve feldspat maddelerinin belli oranda karıştırılması, bu maddeler hamur haline getirildikten sonra preslenmesi ve 1100 derecenin üzerinde yüksek sıcaklıkta fırınlanmasıyla oluşur. Seramiklerin ön yüzü sır adı verilen koruyucu bir tabakayla kaplanır.